Kontraktür bir yapının, yeniden gevşeyememek üzere, kalıcı olarak kasılması demektir. Elin sağlamlığını arttırmak , damar ve sinirleri korumak için avuç içinden parmaklara uzanan, cildin hemen altında kalın bir zar (palmar fasia = palmar aponevroz) vardır.
(Şekil 1)
Bu zarın kalınlaşması ve büzüşmesi sonucu parmaklarda kasılma ve fonksiyon kaybına, ilk tanımlayan doktorun adıyla Dupuytren kontraktürü denir.
(Şekil 2)
Hastalığın sebebi hala bilinmemektedir. Genetik olabilir ayrıca beyaz ırk, diyabet, alkolizm, sigara tiryakileri ve epilepsi (sara hastalığı) ilacı kullananlarda daha sık görülür. Hastaların çoğu 40 yaş üstü erkeklerdir. Olguların %45'inde her iki elde görülür. En çok yüzük parmak ve ikinci sıklıkta serçe parmakta görülmesine rağmen tüm parmaklarda görüle bilir.
İlk belirti avuç içinde, parmak kökünde yumru halinde şişlik (nodül) oluşmasıdır. Hastalık cilde doğru ilerler ve zamanla bu nodül çevresinde çukurlaşma ve ciltte değişiklik meydana gelir. Bir süre sonra nodülden parmağa doğru uzanan ve parmağı kasan ipe benzer bir yapı (kord) ortaya çıkar, bu aşamaya geldiğinde zorlamakla bile parmak tam açılamaz. Hastalığın ilerleme hızı kestirilemiyor, kimi insanda nodülden kord oluşması yıllar alırken kimi olguda sadece birkaç haftada oluşabilir. Aile öyküsü olanlar, 40 yaş altında başlayanlar, her iki elde olanlar, elin baş parmak tarafındaki parmaklarda olanlar ve el dışında (ayak veya penis) benzer hastalığı olanlarda seyir daha agresifdir (hızlı ve kötü). Hasta ilk defa elini masa gibi düz bir yüzeye koyduğunda avuç içinin yere değmediğini gördüğünde durumu fark eder. Parmak kasılması zamanla ilerledikçe fonksiyon kaybıda ona paralel olarak artar; klavye ile yazı yazma, tokalaşma ve elini cebine sokması zorlaşır; kimi vakada imkansız hale gelir. Ağrı ön planda değildir, nodül safhasında elle bir cisim kavrandığında ağrı oluşabilir.
Muayene ile hastalığa rahatlıkla tanı konabilir ve özel bir tetkike gerek yoktur, ancak çok ileri vakalarda tedavi sonucunu tahmin etmek için parmak eklemlerini görmek amacı ile röntgen filmi çektirilebilir.
TEDAVİHastalığın evresine ve ilerleme hızına göre karar verilir. Nodül döneminde çoğunlukla sadece takip edilir, eğer ağrılı nodül varsa kortizon enjeksiyonu yapılabilir, bu tedaviye yanıt alınamazsa cerrahi ile nodül çıkarılır. Kord oluştuğunda cerrahi tedavi önerilir.
Minimal invaziv cerrahi tedavi yöntemi:
Bu yöntem fransız bir doktor tarafından 1979'da geliştirilmiş ancak 2004 yılında amerikalı bir el cerrahı Fransada öğrendikten sonra Amerika ve tüm dünyada yayılmaya başlamıştır. Bu teknikte yara açmadan, lokal anestezi ile kordun üzerinde bir noktadan enjektör iğne ucu ile girilir ve iğnenin keskin ucu ile kordun bir kısmı kesilir, geriye kalan kısmı yıpratılır ve parmak açılmaya zorlanarak kord koparılır. Birkaç noktada aynı işlem tekrar edildiğinde kontrakte parmak tamamen açılır ve çalışır hale gelir. Hastanın eli bir gün sargıda kalır, parmaklarını oynatması tavsiye edilir, 2-3 gün içinde kendi işlerini rahatlıkla yapabilir, bir hafta sonra ağır işlere veya spora izin verilir. Çok kontrakte ellere bazen 1-2 hafta süre ile gece ateli önerilir. Fizik tedavi gerekmez. Hastaneye yatmadan lokal anestezi ile yapıldığı için maliyet düşük olur. Bu girişim Dupuytren hastalarının tümüne uygulanamaz. İdeal hasta kordu berirgin olup sadece tarak kemiği ile parmak kemiği ekleminde kontraktür olanlardır, parmak arası kemiklerde kontraktüre faydası olsada tam olarak açılmaz.İleri derecede kontraktürü olanlara ve daha önce açık cerrahi geçiren parmaklara uygulanamaz. Başarı oranı % 85-90 dır. Hemen hemen açık cerrahiye bir çok üstünlüğü olan bu tekniğin dezavantajı nüks oranı biraz daha yüksek olmasıdır, kord çıkarılmadığı için 3 yılda nüks oranı %50 , beş yılda %80'dir, buna karşılık açık cerrahide beş yılda nüks oranı %50'dir. Ayrıca palmar fasia alınmadığı için eldeki şişlik ve nodül kayb olmamakta, ileride bu şişlik rahatsızlık verirse kortizon enjeksiyonu yapılabilir.
KOMPLİKASYON (OLASI TERSLİKLER)Tüm girişimlerde oluşabilecek enfeksiyon, ağrı ve kanama gibi komplikasyonlar çok daha düşük oranda iğne ile aponörotomide'de görüle bilir, ayrıca %4 ciltte küçük yırtıklar, %1 parmak siniri zedelenmesi (açık cerahiye eşit oranda) ve üç binde bir RSD denen ve tüm elde ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığı ile seyreden komplikasyon görülebilir (açık cerrahiye oranla daha düşük).